kule yapalım

bu aralar favori oyunumuz küpleri üst üste koymak.geçen gün ben diğer odadayken 'anne gel' diye bağırdı.mutfağa girdiğimde bana bakıp sırıtıyordu.yaptığının iyi bişey olduğu bildiği için kendini sürekli
alkışladı,bende bol bol aferin oğluma dedim.şaştım kaldım nerden geldi aklına dedim.

öylesine

bizimkiler gelince öylesine bir pasta alalım dedik.iyiki de almışız,bizim küçük bey dünden meraklıymış mum üflemeye.belki 15 kere yaktık söndürdük mumları.en sonunda dayanadık teyzesiyle beraber üf yaparken yanaklarından sıkıştırdık ve doyasıya öptük emir beyi,ee pasta olunca yatmamızda ertelendii.boşa giydik pijamaları...

ayrılmaz üçlü

şimal hanımın 2.yaş günü partisi.ablaları balerin duru,prenses şimal ve mum üfleyen emir aydın..ne kadar tatlılar.insan bakmaya doyamıyor,maşallah bu kuzulara..

prens emir aydın

babasının yeni aldığı gömleğin yakasındaki plastiği çıkarıp elinde sallıyordu.benimde aklıma pamuk yapıştırıp,kafasına takmak geldi.birlikte yapışkanı sürüp,elimizde pamukları yuvarlayıp plastiğe yapıştırdık.
emir çok sevdi.belli değil mi?

konuşma yasağı

emir'in altını alırken bazen ne yapacağımı şaşırıyorum,o kadar hızlı ki hemen kaçıveriyor.
bende onu oyalayıcı şeyler bulmaya çalışıyorum.ya eline hiç vermediğim bir şey veriyorum,
ya da ıslak medil paketini eline verip hadi anneye mendil ver diyorum.oğluşta 2-3 medil veriyor ama mutlaka kendinede bir tane alıyor.sonra da orayı burayı siliyor.

hepsi küçük boy

bizim oğluşta ne ararsan var.oyun oynar,resim yapar,yemek yer,dua okur,motorsiklete biner,bilgisayar kullanır,namaz kılar,güler,istediği olmazsa ağlar...eee daha ne olsun.

dıgıdık dıgıdık

ne zaman yere eğilsem yada hafif sırtımı dönsem,oğluş için hemen dıgıdıg başlıyor.çocuklar çok seviyor sırtta dolaşmayı.emir aydın'la oynadığımız oyunlardan biri...(aslında daha çok babası gezdiriyor..)

kırmızı masa

ikeadan aldığımız kırmızı masa şu aralar çok işimize yarıyor.oğluşa meyva zamanı deyince hemen salona koşup,halının üzerine oturuyor ve bekliyor.masasını açıp (katlanan çok pratik masa)üzerine meyvasını koyuyorım ve sanki arkasında alıcaklı varmış gibi başlıyor hızlı hızlı yemeye.tabii eğer doymuşsa ve elinde meyva kalmışsa başlıyor onları mıncıklamaya.en kötüsünüde üzüme yapıyor.siyah üzüm daha yuvarlak olduğu için herhalde ona topu çağrıştırıyor sevinerek gol deyip,bide halının üzerine koyarak ayağıyla vurmaya çalışıyor.çoğu zaman vuruyor ıskalarda ise halı temizliği ve çorap değişimi..tabii biz yapma diyoruz..                                                             

 

   

laptop aşığı

bende nerden geliyor diyordum bu laptop sevdası.resimlere bakarken buldum bunu.bu sevdanın
tek suçlusu teyzesi.taaa amerika'dan getirdi oğluşa.ama bizimkini kesmiyor artık oyuncak olanı,
illa çantalı,prize takılan,ekranı parlak olacak.

teknoloji çocuğu

Emir Aydın kimi bilgisayar başında görse saldırıya geçiyor.neymiş kendi kullancakmış
bilgisayarı,hiçbirşey yaptırmıyor insana,insanın üstüne abanıp,eline geçiriyor bilgisayarı
ne anlıyorsa dan dun basıyor tuşlara.

Emir Aydın için

Nicedir blog açmak istiyordum oğluşa,açtım da ama yazmaya bir türlü başlayamadım.
Bu kadar mı fırsat bulamaz insan.oğluş nerdeyse okula gidicek,ben pardon biz (oğluş)
daha yeni başlıyoruz.
Neyse hayırlısı olsun diyelim ve yazmaya başlayalım bakalım.