10 Ocak 2010 Pazar

emircik nerde?


babamızı tebrik edelim çok güzel yakalamış pozları..

ayaklı gaste

artık alışkanlık haline geldi.babamız eve gelince çantasından gazete alınıyor ve halının üzerine seriliyor.okurmuş gibi yaptıktan sonra tek tek sayfalara ayrılarak özenle yırtılıyor.hadi oğlum
poşetlikten torba al diyorum koşa koşa torbayı alıp geliyor.hepsini toplayıp poşete dolduruyoruz.
tabii sonra direk el yıkamaya..her yeri simsiysah..

8 Ocak 2010 Cuma

emir hali

bir ev bu kadar mı dağıtılır.ne ararsanız var.peşinde koşan ben ise toplamaktan bıkmış bir halde babası gelene
kadar greve başladım,toplamayacağım artık.birazda baba toplasın.
emir'e oğlum kim dağıttı diyorum,
-sen diyo
uydurma diyorum
-baba diyo
tekrar uydurma diyorum
-başlıyor arkadaşlarının ismini saymaya
-dudu (duru),ece,şitap (şimal),zeybeb (zeynep)
bir türlü kendi ismini söylemiyor...

44 numara

oğlum bu ayakkabılar sana küçük,daha büyüğünü alalım mı?
-ii anne
44 numara ayağını sıkmaz mı?
-eee
birde onlarla yürümez mi?

gool

basket sahasını görünce gool deyip koşuyor ağbilerin elinden topu almaya.sağolsun çocuklarında gıkı çıkmıyor,onunla oynamaya başlıyorlar.basket topuyla fotbol oynuyor bizimki.kendi topu var ama ille
başkasının topuyla oynayacak.çocuklarda bizimkinin topuyla oynuyorlar.eee herşey karşılıklı dimi...

vıfff


oğluş motorsiklet hastası oldu.hava güzel oldumu bilki emir motora biniyor.kullanma yaşı büyük olmasına rağmen güzel kullanıyor.direksiyonu ellememize izin vermiyor,dokunursak dit dit diyor.ben sadece düz git,dirksiyonu tut,önüne bak diye ikazlarda bulunuyorum.bazen başkalarına dalıp,önüne bakmayı unutabiliyor.bide unutmadan motora 'vıff ' diyor..